Kalu Belayı Neden Hatırlamıyoruz ?

Sozler

New member
Kalu Bela’yı Neden Hatırlamıyoruz?

İslam inancına göre, “Kalu Bela” ifadesi, insanın ruhunun yaratılışından önce Allah ile yaptığı sözleşmeye, yani insanın dünyada hangi karakterde ve şekilde yaşayacağını belirleyen bir zamana atıfta bulunur. İslam’da Kalu Bela, insan ruhunun Allah’a “Rabbimiz sensin” diyerek itaat ettiğini kabul ettiği bir dönemi anlatır. Ancak, bu dönemi hatırlamıyoruz. Peki, bu olayın hatırlanmaması ne anlama geliyor? Neden bu dönemi hatırlamıyoruz? Bu yazıda, Kalu Bela’nın hatırlanmaması ile ilgili sorulara cevaplar arayacağız.

Kalu Bela Nedir?

Kalu Bela, İslam’ın temel inançlarından biri olan “Ruhların Dünya ile Tanışmadan Önceki Ahdi” anlamına gelir. Allah, her insanın ruhunu yaratmadan önce bir araya getirerek onlara kendisinin Rab olduğu konusunda bir söz vermelerini istemiştir. Tüm ruhlar Allah’a “Evet, Rabbimiz sensin” diyerek bu sözü kabul etmişlerdir. Kalu Bela, bu sözleşmeye dayanan bir olaydır ve her insanın ruhunun, bu dünyaya gelmeden önce yaşadığı bir deneyim olarak kabul edilir.

Kalu Bela’yı Neden Hatırlamıyoruz?

Kalu Bela’daki hatırlamama durumu, birçok dini ve felsefi görüşle açıklanmaya çalışılmıştır. İslam alimlerine göre, bu hatırlamama durumu insanın dünya hayatındaki sınavının bir parçasıdır. İnsanlar, dünyaya geldiklerinde geçmişlerini unutmuşlardır, çünkü bu durum onlara sınavı tam anlamıyla gerçekleştirebilme fırsatı verir. Eğer insanlar bu sözleşmeyi hatırlasalar, belki de tüm insanlık için sınav anlamını yitirir ve özgür irade kullanımı bozulur. Kalu Bela’nın hatırlanmaması, insanların dünya hayatındaki görevlerini yerine getirebilmesi için bir test niteliği taşır.

Ruhsal Bellek ve Dünya Hayatındaki Unutkanlık

Kalu Bela’daki unutkanlık, genel olarak insanın ruhsal belleğiyle de ilişkilendirilebilir. İnsanlar, dünyada bedensel bir yaşam sürerken, ruhsal hafızalarının büyük kısmını kaybetmişlerdir. Birçok felsefi görüşe göre, bu unutkanlık insanlara özgür iradeyi kullanma şansı verir. İnsanların sadece bu dünyada yaşadıkları deneyimlerle şekillenen bir kimlikleri vardır, geçmişe dair hatırladıkları şeylerin ise onları yönlendirmesi engellenmiştir. Kalu Bela’da verilen sözün hatırlanmaması, insanın kendini tanıma yolundaki en büyük engellerden biri olarak kabul edilebilir.

Felsefi ve Psikolojik Açıdan Kalu Bela’nın Unutulması

Felsefi açıdan, Kalu Bela’daki unutkanlık, insanın özgür irade ve özgür seçim yapabilme yeteneğiyle bağlantılıdır. Eğer insanlar Kalu Bela dönemindeki sözleşmelerini hatırlasalar, bu onların dünya yaşamındaki seçimlerini etkileyebilir. Çünkü bu tür bir hatırlama, insanlara Tanrı’nın planına dair bir bilgi verebilir ve özgür irade ile seçim yapmalarını zorlaştırabilir. Psikolojik olarak da, insanın doğasında unutmadan dolayı bir rahatlık olabilir. İnsanlar, her ne kadar bilinçli olarak hatırlamak isteseler de, bazen geçmişi hatırlamamak, kişisel gelişim açısından daha sağlıklı olabilir. Geçmişte yaşanan her anı hatırlamak, kişinin mevcut yaşamını sorgulamasına yol açabilir ve bu da onu daha da karmaşık bir ruh haline sokabilir.

Kalu Bela’yı Hatırlamamanın Önemi

Kalu Bela’nın hatırlanması, İslam inancına göre, kişinin yaşamındaki özgür iradesini test etme amacını bozar. Her insanın, kendi seçimlerini yaparak Allah’a yaklaşması gerektiği öğretilir. Eğer insanlar, Kalu Bela'daki sözleşmelerini hatırlasalar, manevi dünyaya dair daha fazla bilgiye sahip olabilir ve kendi inançlarını bir şekilde yönlendirebilirlerdi. Bunun yerine, unutkanlık insanlara bu dünyada, Allah’a olan bağlılıklarını içsel bir şekilde bulmalarını sağlayacak bir ortam sunar. Kalu Bela’yı hatırlamamak, insanın gönüllü bir şekilde Allah’a yaklaşmasının önemini vurgular.

Kalu Bela ve İslam’ın Temel Öğretileri

Kalu Bela’nın hatırlanmaması, İslam’daki sınav anlayışıyla da örtüşür. İnsanlar dünya hayatında, özgür iradeleriyle doğru yolu seçmeye çalışırlar. Allah, insana sınavda başarılı olabilmesi için gerekli her türlü fırsatı sunmuş, ancak aynı zamanda bu sınavı geçebilmesi için unutkanlıkla birlikte bazı engeller de koymuştur. Kalu Bela’daki sözleşmeyi hatırlamamak, insanın Allah’a güvenmesi ve doğru yolu bulmaya çalışması için bir şarttır. Kalu Bela, insanın ruhunun bir ahitle Allah’a bağlanmasının simgesidir, ancak bu bağın hatırlanmaması insanın dünyadaki görevlerini yerine getirebilmesi için bir gerekliliktir.

Kalu Bela ve Diğer Dinlerdeki Parallelikler

Farklı dinlerde de benzer bir inanç bulunabilir. Hristiyanlık ve Yahudilik gibi semavi dinlerde de ruhların yaratılışına dair bazı öğretiler vardır, ancak Kalu Bela’nın detaylı açıklamaları sadece İslam’a özgüdür. Ancak, bu dinlerde de insanın özgür iradesi ve sınav anlayışı üzerine benzer yaklaşımlar vardır. Kalu Bela’nın hatırlanmaması, özgür irade ve sınav anlamını korumak açısından tüm inançlarda benzer bir vurguya sahiptir.

Kalu Bela ve Modern Psikoloji

Modern psikolojide ise Kalu Bela’nın hatırlanmaması, insan psikolojisinin doğasında bulunan bir yapı olarak açıklanabilir. İnsanların, geçmişleriyle yüzleşmesi ve onları hatırlamaması, zaman zaman psikolojik iyileşmeye katkı sağlar. Kalu Bela’nın hatırlanmaması, insanın psiko-ruhsal gelişimindeki engelleri aşmasını kolaylaştırabilir. İnsanlar, sadece bu dünyada yaşadıkları olaylara odaklanarak, kişisel gelişimlerini sağlamaya çalışırlar. Her ne kadar bazı insanlar ruhsal bellek ve geçmişle ilgili anılara sahip olsalar da, bu anıların hatırlanmaması, çoğu zaman bireyin ruhsal sağlığı açısından faydalı olabilir.

Sonuç

Kalu Bela’yı hatırlamamak, İslam inancında önemli bir yer tutar. İnsanların, kendilerine verilen özgür irade ile doğru yolu seçmelerini engellemeden Allah’a olan bağlılıklarını içsel olarak bulmaları gerekir. Kalu Bela’daki sözleşmeyi hatırlamamak, insanın sınavını geçebilmesi için bir şarttır. Bunun yanı sıra, psikolojik ve felsefi açıdan da bu unutkanlık, bireyin ruhsal gelişimini sağlamak ve özgür irade ile seçim yapabilmesini desteklemek açısından önemli bir yer tutar. Kalu Bela, insanın yaratılışı ve dünyadaki yaşamı arasında önemli bir köprü kurarak, insanın manevi yolculuğunun özüdür.