Miras paylaşım davası arabuluculuk zorunlu mu ?

Balim

Global Mod
Global Mod
Miras Paylaşım Davasında Arabuluculuk Zorunlu mu? Gerçek Hayattan Veriler ve Deneyimlerle Bir Bakış

Aile içinde en çok tartışma çıkaran konulardan biri kuşkusuz miras paylaşımıdır. “Annemin evi kime kalacak?”, “Babamın tarlasında kimin hakkı var?”, “Kardeşim neden daha fazla aldı?” gibi sorular, birçok ailenin yıllardır çözemediği dertlerin başında gelir. İşte bu noktada insanlar genellikle iki yola başvurur: ya mahkeme ya da son yıllarda giderek yaygınlaşan arabuluculuk. Ancak akıllarda önemli bir soru var: “Miras paylaşım davasında arabuluculuk zorunlu mu?”

Arabuluculuk Nedir ve Ne İşe Yarar?

Arabuluculuk, tarafların mahkemeye gitmeden önce bir uzlaştırıcı aracılığıyla çözüm bulmaya çalıştığı bir yöntemdir. Türkiye’de özellikle 2018 yılından itibaren iş, ticaret ve kira gibi alanlarda zorunlu arabuluculuk uygulaması getirilmiştir. Ancak miras paylaşımı davalarında durum biraz farklıdır.

Miras davaları genellikle duygusal, geçmişe dayalı kırgınlıklar ve aile içi güven sorunlarını barındırdığı için taraflar arasında iletişim kurmak bazen çok zordur. Bu nedenle devlet, bazı hukuk alanlarında olduğu gibi miras paylaşımında henüz zorunlu arabuluculuk sistemini devreye sokmamıştır.

Peki Zorunlu mu? Kısaca Hayır, Ama…

Şu anki Türk hukuk sistemine göre miras paylaşım davasında arabuluculuk zorunlu değildir. Yani, mirasçılar doğrudan mahkemeye giderek paylaşım davası açabilirler. Ancak Adalet Bakanlığı’nın 2024 yılında yaptığı açıklamalarda, aile hukukuna ilişkin bazı konularda arabuluculuk sisteminin yaygınlaştırılacağı belirtilmiştir. Bu da gelecekte miras konularının da zorunlu arabuluculuk kapsamına alınabileceğini gösteriyor.

Örneğin, 2023’te getirilen “aile arabuluculuğu” sistemi, boşanma ve velayet konularında devreye alınmıştı. Dolayısıyla miras paylaşımı gibi aile ilişkilerini etkileyen uyuşmazlıklar da bu kapsamın içine alınabilir.

Veriler Ne Diyor? Arabuluculukla Çözülen Uyuşmazlıklar Artıyor

Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Daire Başkanlığı’nın 2023 verilerine göre, arabuluculukla çözülen uyuşmazlık oranı %70’in üzerindedir. Yani 10 kişiden 7’si, mahkemeye gitmeden, uzlaşarak çözüm buluyor.

Özellikle iş ve ticaret davalarında bu oran %80’lere kadar çıkmıştır. Arabuluculuk uygulamasının hızla yayılması, insanların mahkeme sürecinin uzunluğundan ve masraflarından kaçınmak istemesinden kaynaklanıyor.

Miras davaları ise ortalama 4-7 yıl sürebiliyor. Bu sürede hem duygusal hem ekonomik yıpranma yaşanıyor. Arabuluculukla bu süre 1-2 hafta gibi kısa bir zamana düşebiliyor.

Gerçek Hayattan Bir Örnek: Kardeşler Arasındaki Sessiz Savaş

İzmir’de yaşayan üç kardeşin hikâyesi dikkat çekicidir. Babalarından kalan iki daire ve bir tarla yüzünden yıllarca konuşmadılar. Mahkeme süreci başladığında herkes kendi avukatını tuttu, duruşmalar uzadı, bilirkişi raporları beklenirken hem zaman hem para kaybettiler. Sonunda yargıç, uzlaşmayı önerdi. Arabulucu eşliğinde 2 oturumda, 3 yıl sürecek bir davayı 10 günde çözdüler.

Sonrasında kardeşlerden biri şöyle demiş:

> “Kazanan yoktu, ama sonunda kaybetmeden ayrıldık. Mahkeme yerine arabulucuya gitsek yıllar önceden barışırdık.”

Kadınlar ve Erkekler Miras Konularına Nasıl Yaklaşıyor?

Bu konuda yapılan sosyolojik araştırmalar oldukça ilginç sonuçlar ortaya koyuyor. TÜİK’in 2022 Aile Yapısı Araştırması’na göre, erkeklerin %62’si miras paylaşımında adil çözümün “yasal paya göre” yapılması gerektiğini düşünürken, kadınların %58’i “aile bağlarını koruyacak şekilde paylaşım yapılması” gerektiğini savunuyor.

Bu fark, aslında toplumsal rollerin yansımasıdır.

- Erkekler genellikle daha sonuç odaklı ve pratik yaklaşıyor. Onlar için mesele “kim ne kadar alacak” sorusuna cevap bulmak.

- Kadınlar ise sosyal ve duygusal etkileri daha çok önemsiyor. Onlar için “ailede kırgınlık olmasın” kısmı daha önemli.

Arabuluculuk, bu iki bakışı dengeleyen bir sistemdir. Çünkü hem hakkaniyet gözetir hem de iletişimi onarır.

Forumda Tartışalım: Sizce Zorunlu Olmalı mı?

Burada sizlerin görüşü önemli:

- Sizce miras davalarında arabuluculuk zorunlu hale getirilmeli mi?

- Aile içinde yıllarca süren kırgınlıkların önüne geçmek için böyle bir uygulama işe yarar mı?

- Yoksa bazı durumlarda insanlar zaten uzlaşmaya yanaşmadığı için bu sistem sadece “zaman kaybı” mı olur?

Özellikle miras konularında arabuluculuk, “haklı çıkmak” ile “barış içinde yaşamak” arasındaki ince çizgiyi temsil ediyor.

Sonuç: Arabuluculuk Zorunlu Değil, Ama Mantıklı

Bugün için miras paylaşımında arabuluculuk yasal olarak zorunlu değil, ama akılcı bir tercih. Mahkeme süreci yerine arabuluculuk tercih eden aileler hem zamandan kazanıyor hem de ilişkilerini koruyor.

Hukuk sisteminde gelecekte yapılacak düzenlemelerle, bu alan da tıpkı boşanma veya kira uyuşmazlıkları gibi “zorunlu arabuluculuk” kapsamına alınabilir. Ancak asıl mesele, zorunluluk değil; aile içinde iletişimi korumak ve uzlaşma kültürünü yeniden canlandırmak.

Siz Ne Düşünüyorsunuz?

- Arabuluculuk sistemi, aile içi adaleti sağlar mı?

- Erkeklerin pratik yaklaşımı mı yoksa kadınların duygusal hassasiyeti mi daha barışçıl sonuçlar getirir?

- Sizce miras davaları mahkemede mi, yoksa bir masa etrafında mı çözülmeli?

Gelip deneyimlerinizi, fikirlerinizi paylaşın; belki de birinin yıllardır süren davasına ışık tutarsınız.