Mumun yanma süresi nasıl uzatılır ?

Sozler

New member
Mumun Yanma Süresi Nasıl Uzatılır? – Hikâyeli Forum Gönderisi

Selam arkadaşlar,

Geçen akşam evde elektrikler kesilince, mecburen mum yaktım. Loş ışıkta otururken mumun alevine daldım. Ne kadar kısa sürdüğünü fark ettim. Daha yeni yakmıştım ama neredeyse yarıya inmişti. O an aklıma takıldı: “Acaba mumun yanma süresi nasıl uzatılır?” Ama bu düşünceyle birlikte bir hikâye başladı bende… belki sizinle paylaşmam lazım dedim. Çünkü bu mesele sadece bir mumla ilgili değil; insanlarla, yaklaşımlarla, hatta biraz da hayatla ilgiliydi.

---

1. Bölüm: Alevin Başlangıcı

Küçük bir kasabada, bir grup arkadaş sık sık buluşur, akşam sohbetlerinde çaylarını yudumlayıp her konuda konuşurlardı. O akşam konu, nedense birdenbire “mum” oldu.

Deniz, grubun en pratik zekâlısıydı. Her sorunu mantıkla çözmeyi severdi. “Mumun yanma süresini uzatmak istiyorsan, fitili kısalt, etrafını rüzgârdan koru, buharlaşmayı azalt. Basit fizik!” dedi.

Yanındaki Zeynep ise gülümsedi. “Deniz, senin aklın hep çözümde ama kalbinde hiç şiir yok,” dedi.

“Şiirle ne ilgisi var?” diye sordu Deniz.

Zeynep gözlerini alevden ayırmadan konuştu: “Mum sadece yanmaz. O bir ruh gibi parlar. Ne kadar uzun yanarsa o kadar hikâye anlatır.”

İşte o anda herkes sustu. Çünkü bu sadece bir mum değildi; hayatın kendisiydi.

---

2. Bölüm: Erkeklerin Stratejisi

Deniz eve döndüğünde, aklı hâlâ muma takılmıştı. “Bir şeyleri daha uzun süre yanar kılmak” fikri onu büyülemişti. Hemen araştırmaya başladı: parafin oranı, balmumu karışımı, fitil kalınlığı, hava akımı, yanma ısısı…

Ertesi gün buluşmaya elinde küçük bir deney setiyle geldi.

“Arkadaşlar,” dedi, “bir planım var.”

Masaya üç farklı mum koydu. “Birine biraz tuz serptim, diğerine buzdolabında önceden soğuttum, üçüncüsünü ise sıvı parafinle güçlendirdim.”

Zeynep kahkaha attı. “Sen resmen bilim insanı oldun!”

“Bilim değil, strateji,” dedi Deniz. “Hedef: en uzun yanan mum.”

Diğer erkek arkadaşları –Efe ve Cem– hemen işe karıştı.

Efe: “Bence fitili ince tutmak lazım, daha yavaş yanar.”

Cem: “Hayır, hava akımını keselim, cam fanus altına koymak daha mantıklı.”

Hepsi bir anda plan yapmaya başladı. Sanki bir mühendislik projesi gibiydi. Mum artık sadece bir nesne değil, çözülmesi gereken bir denklem olmuştu.

---

3. Bölüm: Kadınların Kalbi

Zeynep ve Elif, erkeklerin bu teknik yarışını izliyordu. Zeynep sessizce yanlarına eğildi. “Farkında mısın Elif? Onlar hep ‘nasıl uzatırız’ diye soruyor ama hiç ‘neden uzatmalıyız’ demiyorlar.”

Elif gülümsedi. “Bizim derdimiz süre değil, anlam. Mumun uzun yanması değil, güzel yanması.”

Zeynep, eline eski bir mum aldı, alevini dikkatle izledi. Sonra mumun dibine birkaç damla lavanta yağı damlattı.

“Ne yapıyorsun?” diye sordu Elif.

“Mumun ruhunu dinlendiriyorum. Belki kısa yanar ama huzurlu yanar.”

Odada tatlı bir lavanta kokusu yayıldı. O anda herkes sustu. Zeynep’in mumu diğerlerinden daha kısa ama daha sakin, daha sabit yanıyordu. Deniz bile etkilenmişti.

“Sen bunu nasıl yaptın?” diye sordu.

“Onu sevdim,” dedi Zeynep basitçe. “Aleviyle konuşmayı denedin mi hiç?”

---

4. Bölüm: Alev ve Denge

Gece ilerledikçe deney sürüyordu. Erkekler hesap yapıyor, kadınlar izliyordu.

Bir ara Efe, Zeynep’e dönüp “Senin mumun daha erken bitecek gibi ama ne tuhaf, alevi daha güzel,” dedi.

Zeynep cevap verdi: “Belki bazı şeylerin uzun sürmesi değil, içimizi ısıtması önemlidir.”

Deniz bir süre düşündü. “Belki de stratejiyle duygu birleşirse, en mükemmel alev o zaman yanar.”

Elif başını salladı. “Evet. Erkek aklı süreyi uzatır, kadın kalbi anlamı derinleştirir. Biri olmadan diğeri eksik kalır.”

Masadaki herkes susmuştu. Sadece mumlar konuşuyordu artık. Alevler, birbirinden farklı ama aynı amaca hizmet eden küçük kalpler gibiydi.

---

5. Bölüm: Forumda Paylaşılacak Son Söz

O geceden sonra Deniz, mum deneyini bitirdi. Ama bir şey öğrendi: Mumun uzun yanması için teknik bilgi gerek, ama ışığının kalıcı olması için sevgi gerek.

Bir hafta sonra forumda bir başlık açtı:

“Mumun Yanma Süresini Uzatmanın Hem Bilimsel Hem Ruhsal Yolları”

Yazısında şöyle yazdı:

“Eğer sadece daha uzun yanan bir mum istiyorsanız, birkaç basit yöntem işe yarar:

- Mumu yakmadan önce buzdolabında kısa süre bekletin.

- Tuz ekleyin, yanma hızını düşürür.

- Rüzgâr akımını kesin, alev sabit kalır.

- Fitili düzenli kısaltın, fazla ısınmayı önler.

Ama eğer ışığın daha güzel yanmasını istiyorsanız, bir de ona dokunun. Kokusunu seçin, rengini hissedin, onu anlamla doldurun. Çünkü mum, aslında kimyasal bir yanma değil; insanın içindeki ışıktır.”

Forumda bu gönderi kısa sürede yüzlerce yorum aldı.

Kimi teknik bilgiler paylaştı, kimi “Zeynep gibi birine aşık olurdum” dedi.

Bazıları “Bilimle romantizmi aynı yazıda bulmak güzeldi” diye yazdı.

Ve o akşam, mumlar yine yandı.

Ama bu sefer herkes, sadece alevi izlemiyordu.

Bir yanda hesaplayan akıllar, diğer yanda hisseden kalpler vardı.

Ve belki de bu yüzden, o mumlar hiç olmadığı kadar uzun yandı.

---

Sonuç: Alevin Ömrü

Bir mumun yanma süresi, onu kim yaktığına göre değişir. Erkekler onu hesapla uzatır, kadınlar anlamla besler. Ama en kalıcı alev, akıl ile kalbin ortak ışığıdır.

Belki de mumun değil, insanın yanma süresini uzatmak için bunu hatırlamak gerekir.